Değişiklik sonrasında, bankaların artık mortgage verirken müşterilerin geri ödemelerini daha yüksek faiz oranlarında yapıp yapamayacağını kontrol etmesi gerekmeyecek.
The Guardian gazetesinin haberine göre, yeni değişiklikler ilk kez ev alacak olanlar için iyi bir haber olabilir ama bu, “mortgage kapılarının sonuna kadar açılması” anlamına gelmiyor.
Bu değişiklikleri ilk olarak şubat ayında değerlendirmeye alan İngiltere Merkez Bankası, alım gücü testinin kaldırılmasına karar verildiğini, çünkü, gelire bağlı mortgage sınırlaması da dahil olmak üzere diğer kuralların, borç artışını önlemede “daha önemli bir rol oynadığını” açıkladı.
Yapılan açıklamada, diğer kuralların “Birleşik Krallık’ın mali sistemine uygun seviyede direnç kazandıracağı ama bunu daha basit, daha tahmin edilebilir ve daha orantılı bir şekilde” yapacağı belirtildi.
Ekonomi uzmanları, faiz oranlarının giderek artması nedeniyle bazı kişilerin kural değişikliğini şaşırtıcı bulabileceğini ama gelire bağlı kredi kuralları devam ettiği için riskin çok düşük olduğunu ifade ediyor.
The Guardian gazetesinin haberine göre, yapılan testlerde, borçlanacak olan kişinin kısa dönemli anlaşmaların sonunda faizlerin artması halinde ödemelerini yapmaya devam edip edemeyeceği kontrol ediliyor.
Bankalar bunu, anlaşma sona erince kullanılmaya başlanacak standart değişken veya “tracker” faiz oranlarına artı yüzde 3 puan ekleyerek hesaplıyor.
Örnek olarak, yüzde 2,2 oranında iki yıl sabit faizli bir anlaşma sona erince ödenmesi gerekecek faiz yüzde 4 ise borçlanacak olan kişinin yüzde 7’lik bir faiz oranına göre belirlenen aylık ödemeleri karşılayabilmesi gerekiyor.
Quilter Financial Planning şirketinden Gemma Harle, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İngiltere Merkez Bankası’nın alım gücü testlerini esneteceğine dair yaptığı açıklamanın zamanlaması şaşırtıcı ve finansal krizi hafızalarından atamamış kişileri de öfkelendirebilir. “Faiz oranları, enflasyonun zarar verici etkilerini karşılamak için yükselmeye başladı ve giderek artan enerji ve gıda fiyatları da göz önüne alınınca, insanların mortgage ödemelerini yapıp yapamayacağının gerçekten mercek altında olacağını düşünüyorsunuz.
“Duyurunun zamanlaması kötü olsa da kurallardaki değişiklik duyulduğu kadar büyük olmayabilir. Gelire bağlı kredi sınırlaması devam edecek ve bu uygulamanın insanların borçlanabilme durumuna etkisi çok daha büyük.”
Mortgage aracılığı yapan Private Finance firmasından Chris Sykes ise değişikliklerin, bankaların hayat pahalılığını da dikkate alarak uyguladığı başka alım gücü testlerini geçemeyen müşteriler için iyi bir haber olabileceğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, sınırsız mortgage kapılarının açılması demek değil… Kurallarda değişiklik olması, bankaların da otomatik olarak olaylara bakışını değiştireceği anlamına gelmiyor. Bankaların hâlâ yükümlülükleri var; sorumlu bir şekilde borç verdiklerini göstermeleri gerekiyor ve herhangi bir değişikliği değerlendirmek için kendi içsel risk komiteleri var.
“Yeni kural değişikliği, bankalar için ek takdir yetkisi ve yenilikler sağlayabilir. Bu durum belki en çok ihtiyacı olanlara daha az stres testi uygulanmasını tetikleyebilir. Düşük gelirli ama mükemmel kredi geçmişine ve yıllarca kira ödeme tecrübesine sahip kişiler.”