Landman Economics tarafından yürütülen ve hükümetin “temel hizmet çalışanı” tanımını kullanan araştırmaya göre, İngiltere‘nin bazı bölgelerinde, bu ailelerin çocuklarının yüzde 25’inden fazlası yoksulluk içinde yaşıyor. Kuzeydoğu’da bu oran yüzde 29’a yükseliyor.
Eğitim, sağlık, sosyal bakım, gıda, ulaşım, güvenlik ve diğer kamu hizmetlerinde çalışanlar, temel hizmet çalışanı kategorisinde değerlendiriliyor.
TUC, bu sorunu, bakıcılık, sevkiyat şoförlüğü, süpermarket işçiliği gibi temel hizmet alanlarında düşük ücretlere ve güvencesiz çalışma saatlerine bağlıyor.
Bu ailelerin bütçesinde konut, gıda ve diğer temel ihtiyaçlar ile elektrik ve gaz giderlerinin büyük pay tuttuğu ve ek sosyal yardımların da aileleri yoksulluktan çıkaracak boyutta olmadığı belirtiliyor.
TUC, hükümet politikaları nedeniyle yoksulluk içinde yaşayan çocukların sayısının artabileceğine dikkat çekiyor. Kamuda çalışan temel hizmet personelinin maaş artışı sınırlanmış ve enflasyon oranından düşük olduğu için gerçek ücretlerde azalma söz konusu. Hükümet ayrıca Covid salgını sürecinde sosyal yardımlarda haftalık 20 sterlinlik ek ödemeyi Ekim’de sonlandırmayı planlıyor.
TUC, bu politikaların hane halkı harcamalarında azalmaya yol açacağı ve ekonomik canlanma üzerinde frenleyici etkisi olacağı uyarısında bulunuyor.
Raporu değerlendiren TUC Genel Sekreteri Francis O’Grady, “Tüm temel hizmet çalışanları, aileleri için yeterli bir yaşam standardını hak ediyor. Ama çoğunlukla çalışmalarının karşılığını alamıyor, ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar” dedi.
Başbakan Boris Johnson‘ın “daha adil bir ülke inşası” vaadini hatırlatan O’Grady, “Pandemi sürecinde ülkede yaşamın devamını sağlamak üzere kendilerini tehlikeye atan temel hizmet işçilerinden bu işe başlayabilir” ifadesini kullandı.
TUC, temel hizmet çalışanı kategorisindeki ailelerin makul bir yaşam seviyesine ulaşması için hükümetten şu taleplerde bulunuyor: